Madrid Protokolü

Madrid Protokolü, uluslararası başvuru sistemini kolaylaştıran, ülkeler arası işbirliklerini düzenleyen bir uluslararası marka tescil sistemi anlaşmasıdır.  Madrid Protokolü kapsamında yurt dışı marka tescili yapmak için aşağıdaki formu doldurabilir ve bu alanda yüzlerce marka tescili yapmış Uzman Patent ve Marka Vekillerimizden destek alabilirsiniz.

Vera Patent’in yurt dışı marka tescili konusunda uzmanlaşmış kadrosu tarafından hazırlanan bu yazıda şirketiniz için Madrid Protokolü ile marka tescili almanın avantajlarını, dezavantajlarını, Madrid Protokolüne taraf ülkeleri, tescil işlemlerine ilişkin süreçleri ve sürecin işleyişine dair tüm detayları anlatacağız. İşte yazımızda sizi bekleyenler:

Madrid Protokolü ile Yurt Dışı Marka Tescili

Madrid Protokolü nedir? Protokol, uluslararası başvuru sistemi, iki anlaşma ile yönetilmektedir: Madrid Protokolü ve Madrid Sözleşmesi. Türkiye, 1 Ocak 1999 tarihinde protokolü imzalayarak üye ülkeler arasına girmiştir. Madrid Protokolü Uluslararası Marka Başvuru Sistemi, Birleşmiş Milletler çatısında faaliyet gösteren uluslararası bir kuruluş olan ve merkezi İsviçre’nin Cenevre kentinde olan WIPO (Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü) tarafından yürütülmektedir.
Peki sistem nasıl işlemektedir? İşte Protokol kapsamında uluslararası marka tescili sahibi olmanın yolları:

Madrid Protokolü Sistemi Nedir? Nasıl İşler?

Adım 1:

WIPO’ya yapılacak başvurular başvuru sahibinin ana ülkesi olarak kabul edilen menşe ülke aracılığı ile yapılmalıdır. Yani, Türkiye’de yeni bir marka başvurusu yapılmalı ya da halihazırda tescilli bir marka üzerinden uluslararası başvuru gerçekleştirilmelidir. 

Madrid Protokolü kapsamında yapılacak uluslararası marka başvurusu, ana başvuru ile birebir aynı logo, marka ismi ve sınıfları içerebilir. Ana başvurudan farklı olarak ilave sınıf eklenmesi ya da sınıf kapsamında genişletilme yapılması mümkün olmamakla birlikte, daha kısıtlı sınıf için başvuruda bulunulabilir.

Eğer var olan bir başvuru yoksa ve Türk Patent ve Marka Kurumu’na yeni bir başvuru yapılarak uluslararası tescil talebi yapılacak ise; tescil kararının beklenmesine gerek yoktur.  Bu durumda rüçhanlı başvuru yapılarak Türkiye’deki başvuru tarihi korunarak uluslararası marka başvurusu yapılır. Bu duruma öncelik hakkı denir. Rüçhanlı başvuru yapmak için Türkiye’deki başvuru tarihinden en geç 6 ay içerisinde Madrid Protokolü kapsamında yurt dışı başvurusu yapılmalıdır.

Adım 2:

Başvuru için Madrid Protokolü’ne üye ülkeler arasından en az 1 ülke seçilerek başvuru evrakları hazırlanmalıdır. Ülke kısıtlaması yoktur. Başvuru  evrakları hazırlanarak, menşe ülke ofisi olan TÜRKPATENT’e iletilir.

Adım 3:

TÜRKPATENT başvuruyu inceler, Türkiye’deki başvuru ile aynı sınıf, isim ve logoda olduğunu resmi olarak onaylayarak WIPO’ya bildirir. İşte bu noktada Madrid Protokolü nedir sorusunun cevabının uzman vekil ya da başvuru sahibi tarafından çok iyi bilinmesinin gerekliliği ortaya çıkar. Çünkü küçük dikkatsizlikler ya da yapılan minik hatalar ciddi mali kayıplara yol açabilmektedir.

Adım 4:

WIPO yapılan başvuruyu sisteme uygunluk, evrakların noksanlığı, ücretin ödenip ödenmediği gibi konular açısından inceler. Eksiklik tespit edilirse 3 ay içinde düzeltilmesini talep ettiği bir irregularity letter(eksiklik mektubu) gönderir. Eğer başvuru, ilgili anlaşma hükümlerine uygun olarak yapıldı ise, WIPO tescil belgesini başvuru sahibine gönderir ve uluslararası başvuru numarası(IRN-International Registration Number) atayarak sicile kayıt eder. Artık başvuru uluslararası nitelik kazanmıştır.

Adım 5:

WIPO, tescili talep edilen ülkelere başvuru evrakının birer kopyasını iletir. Ulusal Patent Ofisleri kendi kanunları çerçevesinde markaları incelemek ve 12-18 ay içerisinde ret ya da tescil kararını WIPO’ya bildirmekle yükümlüdürler. Ret ya da tescil kararları, başvuru formunda seçilen 3 dilden(İngilizce, İspanyolca, Fransızca) biri ile gönderilir.
Ulusal ofislerden gelebilecek ret kararına dayanak gerekçeler aşağıdaki gibi sıralanabilir:

• Markanın ayırt edici olmaması: Örneğin “masa” ibaresiyle mobilya üretim alanında tescil talep edilemez çünkü bu ibare ayırt edici bir niteliğe sahip değildir.
• Markanın genel ve tanımlayıcı ibareler içermesi: Örneğin “sağlam” ibaresiyle beyaz eşyalarda marka tescili alamayız. Çünkü ürünleri tanımlayan isimler kimsenin tekeline verilemez.
• Kamu düzenine aykırılık: Kamu düzenine ve genel ahlaka aykırı ifadeler marka olarak tescil edilemezler.
• Benzerlik: İlgili ülkede tescilli bir markanın aynısı ya da ayırt edilemeyecek kadar benzeri için yapılan bir marka başvurusu ret edilir.

Başvuru sahibi, gelebilecek bir ret kararına karşı görüş verebilir fakat bunun için ilgili ülkede sicile kayıtlı bir vekil ile çalışılmalıdır. Bu noktada Vera Patent uluslararası iş ağı sayesinde sizin ya da şirketiniz adına Madrid Protokolüne taraf ülkelerdeki kontaklarıyla iletişime geçerek tüm işlemlerinizi ivedilikle ve titizlikle yürütmektedir.

Adım 6:

Madrid Protokolü’ne göre üye ülkeler başvuru tarihinden itibaren 12-18 ay içinde başvuru yapılan markanın tesciline karar verip vermemekle yükümlü olduğundan bahsetmiştik. Bu süre zarfında herhangi bir ret kararı girilmemişse, marka tescil edilmiş (granted) olarak değerlendirilir. Ya da verilen ret kararına yapılan itiraz sonucu, ilgili ülkenin Patent Ofisi kararı tekrar inceleyerek markanın tescili yönünde kararı değiştirebilir. Süreç sonunda, marka başvuru tarihinden itibaren 10 senelik koruma hakkını elde etmiş olur.

Adım 7:

Madrid Protokolü kapsamında yapılan marka başvurusu tescil ile sonuçlandıktan sonra ilgili ülkelerde yakın benzer markaların başvuru yapıp yapmadığının takibi ve bunların raporlanması oldukça önemlidir. Marka tescil edildikten sonra takibi bırakmak, ilgili ülkelerde markanın ayırt edici niteliğinin zedelenmesine ve haksız rekabete yol açabilir. Ayrıca markaların başvuru tarihinden itibaren her 10 senede bir yenilenmesi gerektiği unutulmamalı ve hak kayıpları yaşamamak adına bu süreler takip edilmelidir.

Madrid Protokolü nedir, Protokol Sistemi nasıl işler sorularını cevapladığımıza göre gelelim protokole üye ülkelere ve bu ülkelerle ilgili bazı özel şartlara:

Madrid Protokolüne Taraf Ülkeler Hangileridir?

2020 yılı itibariyle Madrid Protokolüne taraf 106 üye, toplamda 122 üye ülke bulunmaktadır. Madrid Protokolüne üye ülkeler ve ülkelerle ilgili özel hususlar aşağıdaki tabloda eksiksiz olarak belirtilmiştir:

Madrid Protokolüne Üye Ülkelerle İlgili Özel Hususlar

A) Avrupa Birliğine üye ülke.

1) AB Toplu Başvuru 27 ülkeyi kapsamaktadır: Almanya, Avusturya, Belçika, Bulgaristan, Çekya, Danimarka Estonya, Finlandiya, Fransa, GKRY, Hırvatistan, Hollanda, İrlanda, İspanya, İsveç, İtalya, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Macaristan, Malta, Polonya, Portekiz, Romanya, Slovakya, Slovenya, Yunanistan. Madrid Protokolüne üye ülkeler arasından bu 27 ülkeye toplu başvuru yapılabilmektedir.

2) OAPI(Afrika Birliği) Toplu Başvurusu 17 ülkeyi kapsamaktadır: Benin, Burkina Faso, Çad, Ekvator Gine’si, Fildişi Sahilleri, Gabon, Gine, Gine Bissau, Kamerun, Kongo, Komorlar, Mali, Moritanya, Nijer, Orta Afrika Cumhuriyeti, Senegal, Togo. Yani Madrid Protokolü Taraf Ülkelerden bu 17 ülkeye toplu bir şekilde marka tescili başvurusu yapılabilmektedir.

3)  Sadece Güney Kıbrıs Rum Yönetimi başvuruya dâhildir.

4)  Tokelau başvuruya dâhil değildir.

5) Belçika, Lüksemburg ve Hollanda’ya yapılacak toplu başvuruyu içermektedir. Yani bu üç BENELUX ülkesinde yurt dışı marka tescili için Madrid Protokolü kapsamında aynı anda başvuru yapılabilmektedir.

6)  Çin başvurularına Hong Kong ve Makao dâhil değildir. Bu da Çin özelinde yapılan bir başvurunun Hong Kong ve Makao’da geçerli olmayacağı anlamına gelmektedir. Hong Kong ve Makao, Madrid Protokolü Taraf Ülkeler listesinde bulunmamaktadır.

7)Yapılacak başvuru Man Adası, Jersey ve Falkland Adalarını da içermektedir. Dolayısıyla bu adalar Madrid Protokolü Üye Ülkeler listesinde yer almaktadır.

Madrid Protokolü Sisteminin Avantajları

Yurt dışında markalarını korumak isteyen şahıs ve şirketler için Madrid Protokolü marka tescili yolu ile yapılacak uluslararası marka başvurusunun birçok avantajı bulunmaktadır.

*Maliyet avantajı: Her ülkede ayrı vekil ve resmi kurum ücreti ödeyerek tek tek tescil almak yerine, üye ülkeler arasından seçim yapılıp tek bir ücret ödeyerek tescil alınması sistemi size maliyet olarak ciddi bir avantaj getirmektedir.

*Tek bir dil seçimi: Başvuruları her ülkenin resmi dili üzerinden değil, seçtiğiniz 3 dilden biri ile yapabilirsiniz. Seçilebilecek diller: İngilizce, Fransızca ve İspanyolca’dır.

*Daha hızlı bir başvuru süreci: Madrid Protokolü kapsamında yapılan başvurular için WIPO üye ülkelere başvuruya ilişkin kararlarını belirtmeleri için 12-18 ay olarak belirlenen zaman kısıtlaması verir. Bu zaman kısıtlamasından dolayı, ulusal başvurulara kıyasla Madrid Protokolü ile yapılan başvurular daha kısa sürede sonuçlanmaktadır.

*Tek sistem üzerinden kontrol: Tüm üye ülke başvuruları tek bir sistemden kontrol edilir, yenileme işlemleri, lisans kayıtları, devir ve isim değişiklikleri de tek sistem üzerinden karmaşık süreçlerden geçmeden yapılır.

Diğer Faydalar

*Sonraki Belirleme kolaylığı: Bir kez başvuru yaptıktan sonra, ticari yatırımlar ile paralel olarak yeni ülkeler marka başvurunuza eklenerek tescilin coğrafi alanı genişletilebilir. Bu ek başvuru ana tescile bağlı olacak ve ilk başvurunun koruma süresine kadar tescilli olacaktır.

*Daha az prosedür:  Ulusal başvuruların aksine Madrid Protokolü üzerinden yapılacak başvurularda, valilik, konsolosluk onayları, dış işleri bakanlığı izinleri ile uğraşmak zorunda kalmazsınız. Daha az prosedür, maliyet ve zaman tasarrufu ile başvuru yapılır. Bu da Madrid Protokolü nedir sorusunun yanıtları arasında karşımıza çıkan avantajlardan bir diğeridir.

*Ret kararı sadece o ülkede geçerlidir: Madrid Protokolü ile toplu bir başvuru gerçekleştirildiğinde, bir ülkeden alınacak ret kararı sadece o ülkedeki başvuruyu ilgilendirir. Diğer ülkelerdeki başvurular bu durumdan etkilenmez.

*Öncelik hakkı: Madrid Protokolünün avantajlarından biri de öncelik hakkıdır. Türk Patent Kurumu’nun evrakları WIPO’ya ilettiği tarih başvuru tarihi olarak kayıtlara geçer. WIPO ilgili ülkelere başvurunuzu iletene kadar ilk başvuru tarihi korunmuş olur. Bu da ilgili ülkede yeni yapılan bir başvurunun sizin başvurunuzun önüne geçmesine mani olacaktır.

Madrid Protokolü Sisteminin Dezavantajları

Protokol, yurt dışı marka tescili yaptırmak isteyen müvekkillerimiz için birçok avantaja sahip olduğu gibi bir takım dezavantajları da barındırmaktadır. Vera Patent, genç, dinamik ve uluslararası iş hayatına adapte profesyonel kadrosuyla bu noktada sizin için en uygun uluslararası marka tescil sisteminin hangisi olduğunu belirler ve zaman ve para maliyetlerinizin azalmasını sağlarken mümkün olan en üst düzey hukuki korumayı elde etmenizi sağlar. Diğer yurt dışı marka tescili sistemleriniz hakkında daha fazlasını okumak için yurt dışı marka tescili yazımıza göz atabilirsiniz.

Ana ülkeye bağlılık(Central Attack): Madrid başvurusu yaptığınız marka 5 sene süre ile Türkiye’de marka başvurunuza/tescilinize bağlı olacaktır. Türkiye’deki markanız ret edilir, geri çekilir ya da hükümsüz kılınır ise; Madrid Protokolü kapsamında marka tesciline başvurulan markanız için de aynı sonuç geçerli olacaktır. Bu durum literatürde merkezi atak ilkesi (central attack) olarak tanımlanır. Bundan dolayı, Türkiye’de riskli olarak görülen markaların tescil süreci tamamlanmadan yurt dışı başvuru yoluna gidilmemesi ya da hedef pazar olarak seçilen ülkeler için ulusal başvuru yapılması önerilmektedir.

 Ofis kararlarına yanıt süresinin kısa olması: Başvuru yapıldıktan sonra, tescil talebinde bulunulan ülkelerin ofislerinden başvuruya ilişkin tescil ya da ret kararları gelmektedir. Resmi Marka ve Patent Ofislerinden gelebilecek bu ret kararlarına cevap verme süreleri bazı ülkeler için oldukça kısadır. Bu da Madrid Protokolü Marka Tescili sürecinde bir dezavantaj yaratmaktadır.

Tescil sürelerinin değişkenliği: Madrid Protokolü kapsamındaki marka başvuruları için ortalama 18 ay süren bir tescil süreci bulunmaktadır. Ulusal marka başvurularına kıyasla bu süre daha kısa olmakla birlikte bazı ülkeler için ulusal başvuru yapmak, Madrid Protokolü ile tescil işlemi yapmaktan daha hızlı sonuçlanabilir. Sizinle yapılacak görüşme neticesinde ülkeler ile ilgili gerekli yönlendirmeler yapılacaktır.

Madrid Sistemi İşletmenize Uygun mu?

Küresel çapta ticari faaliyetlerde bulunan herkes marka tescili yolu ile koruma altına almalıdır. Bu noktada, hangi uluslararası tescil sisteminin seçileceği kritik bir noktadır. Madrid Protokolü ile uluslararası marka başvurusu yapmak sizin ve şirketinizin tercihlerine ve önceliklerine uygun olup olmadığını birkaç soru ile test edebiliriz. 

SORU 1: Kaç ülkeye başvuru yapılacak?

Eğer başvuru yapılacak ülke sayısı az ise, Madrid Protokolüne üye ülkelere yapılacak ulusal başvurular zaman ve maliyetten tasarruf sağlayabilecektir. Seçilecek ülkeler için fiyat çalışması yapılacak ve bu doğrultuda karar verilecektir.

SORU 2: Seçim yapılacak ülkeler hangileri?

Madrid Protokolü Taraf Ülkeler arasında belli bir topluluk sistemine üye olan ülkeler bulunuyorsa, tek tek o ülkelere giriş yapmak yerine bağlı oldukları topluluk tescili sistemi ile giriş yapılabilecektir. Eğer başvuru yapılacak ülke sayısı fazla ise Madrid Protokolü yolu ile yurt dışı marka tescil başvurusu yapılması önerilmektedir.

SORU 3: Marka ismi riskli mi?

Daha önce Madrid Sistemi için başvuru yapılan markanın 5 sene Türkiye’deki markaya bağlı olduğunu belirtmiştik. Eğer Türkiye’deki marka henüz tescil aşamasındaysa ve bu markaya itiraz geldiyse ya da ret edilme oranı yüksek ise Madrid Protokolü ile yurt dışı marka başvurusu yapmak çok doğru bir yöntem olmayacaktır.

Madrid Sisteminde Nelere Dikkat Edilmeli?

SORU 4: Brexit ihracat yapacağınız ülkeleri etkiliyor mu?

Brexit sonrası Birleşik Krallık Avrupa Birliği’nden çıkmıştır. Bu bölgede markanızı kullanacaksanız ek olarak Birleşik Krallık için de uluslararası marka tescili yapılmalıdır.

SORU 5: Marka her ülkede aynı mal ve hizmet sınıflarında mı kullanılacak?

35.sınıfta perakende satış kısmını her ülke tescil için kabul etmemektedir. Bu sebeple sadece kullandığınız mal ve hizmetler için tescil başvurusunda bulunulmaması olası ret kararlarını ve 5 senelik kullanmama sebebiyle oluşabilecek iptal kararlarını önlemek için doğru olacaktır.

Tecrübeli marka vekillerimiz size en uygun sistemi ve markanızı korumak için en uygun stratejiyi size sunmak için buradalar. Profesyonel hizmet ve marka teklifi almak için aşağıdaki butondan ulaşabilirsiniz:

Madrid Protokolü Kapsamında Birçok Ülkeyi Kapsayan Tek Bir Başvuru Yapılabilir mi?

Evet, Madrid Protokolü kapsamında toplu başvuru yapmak mümkündür.

Örneğin; Avrupa Birliği için bu üye ülkelerin hepsine birden tek seferde başvuru yapılabilirken, üye ülke ofislerine tek tek ücret ödeme suretiyle ayrı ayrı başvuru yoluna da gidilebilir. 

BENELUX olarak bilinen sistemde ise; Belçika, Hollanda ve Lüksemburg’a toplu bir başvuru yapmak mümkünken bu ülkeler için ayrı ayrı başvuru yapılamaz.

OAPI(Afrika Birliği) üyesi ülkeler için de yine sadece toplu bir başvuru mümkündür.

Topluluk başvuruları tek tek o ülkelerin resmi patent ofislerine ve hatta patent vekillerine ücret ödemektense tek bir başvuru ile fiyat avantajlı bir tescil sistemini oluşturmaktadır.

Avrupa Birliği Topluluk Markası (EUTM) Nedir?

İspanya’nın Alicante şehrinde bulunan EUIPO’ya (Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisi) başvurularak 27 AB üye ülkesinde geçerli bir tescil belgesi alınabilmektedir. Bu hem zaman hem de maliyet açısından oldukça avantajlı olan bir yöntemdir.  Daha az bir ücret ödeyerek tüm ülkelerde hızlı bir şekilde tescil alabilirsiniz ve markanız artık AB Topluluk Markası olarak adlandırılır. AB Marka Başvurusu doğrudan EUIPO’ya yapılabileceği gibi WIPO’ya da yapılabilir.

Avrupa Birliği Topluluk Markası (EUTM) özet olarak; maliyet avantajı, tüm Avrupa Birliği’nde kesintisiz ticaret, Avrupa Birliği’ne yeni katılan ülkelerde otomatikman markanın tescilli sayılması, kullanmama dolayısıyla iptalin oldukça zorlaşması gibi konularda başvuru sahiplerine oldukça iyi avantajlar sağlamaktadır.

Fakat, olumsuz yönlerine de değinmek gerekirse; tek bir ülke ofisinin vereceği ret kararı tüm ülkeleri etkilemektedir. Başvuruya ret kararı vermeyen ülkelerde ek ücret ödeyerek başvurunun ulusal başvuruya dönüşmesi mümkün olduğunu da dipnot olarak ekleyelim. Bunun dışında 27 ülkeye birden başvuru yapıldığı için gelebilecek itirazların olasılığı da artmaktadır.

Sonuç olarak, eğer ayırt edici karakteri yüksek olan bir marka için başvuru yapılıyor ise ve detaylı bir yurt dışı araştırma raporu çıkarılmış ise AB Topluluk markası şirketiniz için oldukça avantajlı ve prestijli bir tescil yöntemi olacaktır.

İlginizi Çekebilecek Diğer Yazılarımız

Madrid Protokolü nedir, süreç nasıl işler, üye ülkeler hangileridir, yurt dışı marka tescili için bu sistem şirketiniz için uygun mudur gibi soruları yanıtladığımıza göre gelelim merak edebileceğiniz diğer konulara!
Vera Patent genç, dinamik ve tecrübeli kadrosuyla marka tesciline dair merak edebileceğiniz tüm konuları ve hizmetlerini TÜRKPATENT belgeli Patent ve Marka Vekillerinin hazırladığı makalelerde anlatıyor. İşte şiddetle göz atmanızı tavsiye ettiğimiz makale ve hizmetlerimiz: